Hormonların vücut için işlevi çok önemlidir, özellikle bu 4 tip hormon

Adenoidleri büyümüş, adet bozuklukları olan, boy kısalığı olan veya belki de çoğu zaman şeker hastalığı olan insanları tanımış olabilirsiniz. Bu tür hastalıkların hormonal bozukluklardan kaynaklandığını biliyor muydunuz? Bu nedenle, hormonların insan vücudu için işlevi gerçekten önemlidir.

Hormonların işlevini bilir

Hormonlar, vücudun belirli kısımları tarafından küçük miktarlarda oluşturularak diğer vücut dokularına taşınan ve vücut hücrelerinin aktivitesini etkileyen maddelerdir.

Hormonlar hem beyinde (hipotalamus ve hipofiz) hem de beynin dışında (pankreas, tiroid bezi, adrenaller ve üreme organları) üretilir.

Bu organlar hormon salgılar, daha sonra hormonlar kan dolaşımına hormonun çalıştığı hedef organlara girer.

Vücut birçok hormon üretir. Üretilen tüm hormonlardan, hayatta kalmak için gerekli olan dört hormon vardır. Bu temel hormonda ciddi bir rahatsızlık varsa, ölüm meydana gelebilir. Dört hormon nedir?

1. İnsülin hormonu

İnsülin, pankreasın beta hücreleri tarafından üretilen bir hormondur. Bu hormonun anabolik veya yapıcı özellikleri vardır. İnsülin, kandaki besin seviyeleri (şekerler, yağlar ve amino asitler) arttığında üretilir.

İnsülin hormonunun vücuttaki işlevi, kan şekerini, serbest yağ asitlerini ve amino asitleri düşürmek ve bunların depolanmasına yardımcı olmaktır.

İnsülin hormonunun varlığı, insan vücudundaki hücrelerin ana enerji bileşeni olarak şekeri kullanmasını sağlar. İnsülin hormonunun etkisi, pankreasın alfa hücreleri tarafından üretilen glukagon hormonu tarafından karşılanır.

İnsülin hormonunun yokluğu, diyabetes mellitus (DM) veya diyabette olduğu gibi hiperglisemiye (yüksek kan şekeri seviyeleri) neden olabilir. Tedavi edilmediği takdirde, hiperglisemi böbrekler, sinirler ve retina gibi çeşitli organlarda rahatsızlıklara neden olabilir.

İnsülin eksikliği ayrıca yağ dokusundaki yağın parçalanmasına neden olarak kandaki yağ asitlerinde artışa neden olabilir.

Vücut ana yakıt olarak şekeri kullanamadığında, hücreler alternatif enerji olarak yağ asitlerini kullanır.

Yağ asitlerinin enerji için kullanılması, asidik olan keton cisimlerinin (ketoz) salınımını artıracak ve asidotik bir duruma neden olacaktır. Bu asidoz beynin çalışmasını azaltabilir ve şiddetli ise komaya ve sonunda ölüme yol açabilir.

2. Paratiroid hormonu

Paratiroid hormonu (PTH), paratiroid bezleri tarafından üretilen bir hormondur. Bu bez tiroid bezinin çevresinde bulunur. PTH, kandaki kalsiyum seviyelerinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Kalsiyumun kendisi kas kasılması ve kanın pıhtılaşma süreci üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

PTH, düşük kan kalsiyum koşullarında salınır. Bu hormon, kalsiyumun kemiklerden salınmasını, bağırsaklardan ve böbreklerden kalsiyum emilimini artırarak kalsiyumu artırır. Kalsitonin, PTH'nin etkisini engelleyebilen bir hormondur.

PTH yaşam için önemlidir, çünkü PTH'nin yokluğunda solunum kasları da dahil olmak üzere kas spazmları meydana gelebilir ve solunum yetmezliğine ve sonunda ölüme neden olabilir.

3. Kortizol hormonu

Steroidler hakkında çok şey duymuş olmalısın. Genellikle steroidler genellikle anti-inflamatuar veya Jimnastik İyi durumda olmak için steroid enjekte etmeye istekli olan insanları sık sık duyarsınız. Ancak, vücudun zaten kortizol hormonu adı verilen doğal bir steroide sahip olduğunu biliyor muydunuz?

Kortizol veya glukokortikoidler, adrenal bezler tarafından salgılanan en bol hormonlardır. Bu hormonun temel bileşeni kolesteroldür. Kortizol, stres hormonu olarak bilinir, çünkü bu hormon esas olarak vücudumuz stres altındayken salınır.

Kortizol hormonunun işlevi metabolizmada ve vücudun bağışıklık sisteminde çok önemlidir. İnsülinin aksine, kortizol hormonu metaboliktir (yıkılır).

Kanda kortizol hormonunun varlığı vücuttaki besin rezervlerinin parçalanmasını artırabilir, böylece kandaki şeker, yağ ve amino asitler yükselir, böylece bu maddeler stres zamanlarında bir enerji kaynağı olabilir.

4. Aldosteron hormonu

Aldosteron hormonu kortizolden daha az duyulabilir. Aldosteron böbreküstü bezlerinden de salgılanır ve vücuttaki sodyum (tuz) ve potasyum iyonlarının dengesinde önemli bir role sahiptir. Aldosteron, kandaki sodyum seviyesi düştüğünde veya kan potasyum seviyesi aşırı olduğunda üretilecektir.

Bu hormon, sodyumun böbrek hücreleri tarafından geri emilmesine ve potasyumun idrarla atılmasına neden olur. Sodyumun yeniden emilmesini, böbreklerden suyun emilmesi izler.

Bu mekanizma yoluyla sodyum depolamasında bir artış ve kan basıncında bir artışa neden olan vücut sıvılarında bir artış olur.

Aldosteronun yokluğu vücudun sodyum ve su kaybetmesine ve hızlı ölüme neden olabileceği için tehlikeli olan potasyum seviyelerinin yükselmesine neden olabilir.

yakın zamanda Gönderilenler

$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found