6 Gözlerinizin Sulanmasının Nedeni ve Bunları Nasıl Aşabilirsiniz •

Uykuluyken esnediğinizde veya yüksek sesle güldüğünüzde, gözlerinizin sulandığını hissedebilirsiniz. Bütün bunlar normal ve endişelenecek bir şey yok. Bununla birlikte, gözleriniz sürekli sulanıyorsa veya başka rahatsız edici semptomlar eşlik ediyorsa, bu belirli bir bozukluğun işareti olabilir.

Sulu gözlere ne sebep olur?

Gözyaşlarının aslında göz sağlığınız için faydaları vardır. Ana işlevlerinden biri, göz yüzeyini korumak ve yabancı cisimlerin göze girmesini önlemektir. Bu nedenle, gözünüze yabancı bir cisim bulaştığında hemen gözleriniz sulanırsa şaşırmayın.

Sulu gözlere sahip olmak normal olsa da, gözleriniz çok fazla gözyaşı üretiyorsa veya gözyaşları düzgün bir şekilde akmıyorsa bu bir sorun olabilir. Özellikle bu şikayete görme değişikliği, ağrı, gözyaşı kanalının yakınında bir yumru veya gözünüzde bir yumru hissi eşlik ediyorsa.

İşte bilmeniz gereken sulu gözlerin nedenlerinden bazıları:

1. Alerjiler

Alerjik konjonktivit olarak da bilinen göz alerjileri oldukça yaygın bir durumdur. Vücut alerjenlere (duman, akarlar, toz, hayvan tüyü, polen veya bazı gıdalar) maruz kaldığında, gözler kızarıklık, kaşıntı ve sulanma şeklinde alerjik bir reaksiyon yaşayacaktır.

Alerjik reaksiyon, vücutta bir alerjenle temas ettiğinde üretilen bir madde olan histamin adı verilen bir maddenin sonucudur. Bazen göz alerjilerine burun kaşıntısı, hapşırma ve tıkanıklık semptomları da eşlik eder.

2. Kuru gözler

Kulağa garip gelse de, sulu gözler kuru gözlerin bir işareti olabilir. Evet, aşırı yırtılma, vücudun göz yüzeyinin çok kuru olduğunu algılamaya verdiği tepkidir.

Nihayetinde beyin, gözlerinizi korumak için gözyaşı bezlerine aşırı gözyaşı üretme talimatı verir. Sebepler ayrıca hormonal değişikliklerden, bazı tıbbi durumlardan (diyabet, romatizma, HIV, lupusa), ilaçların yan etkileri, kitap okumak veya çok uzun süre ekrana bakmaktan kozmetik kullanımına kadar çeşitlilik gösterir.

3. Tıkanmış gözyaşı kanalları

Tıkanmış gözyaşı kanalları veya çok dar kanallar, sulu gözlerin en yaygın nedenleridir. Gözyaşı kanalları, gözyaşı bezlerinde üretilen gözyaşlarını gözünüzün yüzeyi boyunca kanalize etme işlevi görür.

Bu kanallar tıkanırsa veya daralırsa, gözyaşlarınız birikecek ve gözlerinizin sulanmasına neden olabilecek gözyaşı torbaları oluşturacaktır. Sadece bu değil, gözyaşı kesesinde biriken gözyaşları enfeksiyon riskini ve genellikle gözyaşı olarak bilinen yapışkan bir sıvının aşırı üretimini artırabilir. Bu enfeksiyon aynı zamanda burnun göz yanında iltihaplanmaya da neden olabilir.

Bazı insanlar diğerlerinden daha küçük göz kanallarıyla doğabilirler. Yenidoğanlar da sıklıkla bu durumu yaşarlar. Buna rağmen, bebeklerde bu durum genellikle gözyaşı kanallarının gelişmesiyle birlikte birkaç hafta içinde düzelecektir.

4. Kornea sorunları

Kornea, mikroplara, kire veya gözünüze giren herhangi bir şeye karşı ilk savunma hattı olarak hizmet eden gözün en dış tabakasıdır. Bu nedenle kornea, toz parçacıklarına, mikroplara veya çiziklere karşı daha hassastır ve bu da onu tahrişe daha duyarlı hale getirir.

Kornea ile ilgili en yaygın sorunlardan biri keratittir. Bu durum, korneada bir yaralanma veya iltihaplanma olduğunda ortaya çıkar. Keratite genellikle bakteriyel, viral veya fungal bir enfeksiyon neden olur.

Amerikan Oftalmoloji Akademisi web sitesine göre, keratite, gözlerde sulanma, kuruluk, ağrı, kızarıklık, gözlerde yumru hissi ve ışığa duyarlılık semptomları eşlik eder.

Keratite ek olarak, kornea çizilmeye veya kornea aşınması olarak bilinen şeye de eğilimlidir. Çizilmiş bir kornea genellikle tırnak, makyaj fırçası ve hatta bir ağaç dalı gibi harici bir nesnenin çizilmesinden kaynaklanır. Korneada çok sayıda sinir hücresi bulunduğundan, sulu gözlere ek olarak yoğun göz ağrısı yaşayabilirsiniz.

5. Göz kapağı sorunları

Sorunlu göz kapakları da gözyaşı üretiminizi etkileyebilir. Bunlardan biri ektopion veya entropiyondur.

Entropion, göz kapağı derisinin ters çevrilmesi veya içe doğru katlanması, kirpiklerin göz küresine sürtünmesine neden olan bir durumdur. Bu arada ektropiyon, göz kapaklarının dışa doğru dönmesi ve kenarların göz küresine değmemesi durumudur.

Arpacık gibi diğer göz kapağı bozuklukları da sulu gözlere neden olabilir. Artan gözyaşı üretimine ek olarak, arpacık ayrıca göz kapaklarının kenarlarında sivilce şeklinde şişlikler, kızarıklık, göz kapaklarında ağrı ve ışığa duyarlılık ile karakterizedir.

6. Göz enfeksiyonu

Konjonktivit, blefarit ve diğer enfeksiyonlar gibi göz enfeksiyonları, sulu gözlere neden olabilir. Bu, enfeksiyona neden olan mikroplar, bakteriler, virüsler veya parazitlerle savaşmak için bağışıklık sisteminizin doğal bir tepkisidir.

7. Batık kirpikler

Trikiazis, dışa doğru çıkması gereken kirpiklerin içe doğru büyümesi durumudur. Sonuç olarak, kirpikler korneayı, konjonktivayı ve göz kapaklarının iç yüzeyini çizebilir. Bu çizikler göz tahrişine ve sulu semptomlara neden olabilir.

Göz enfeksiyonlarından göz kapağı iltihabına, otoimmün hastalıklardan göz yaralanmalarına kadar trikiyazise neden olan çeşitli durumlar vardır.

8. Otoimmün hastalık varlığı

Bell felci gibi otoimmün hastalıklar gibi vücudunuzdaki diğer sağlık koşulları da gözlerinizi etkileyebilir. Bu hastalığa, yüz kaslarının sinir sistemi bozuklukları neden olur.

Sonuç olarak, yüzünüzün bir veya bir kısmı felç olur. Göz kapaklarının düzgün kapanması zordur ve kuruluk, tahriş ve bulanık görme semptomları yaşar.

9. Yaşlılık

Sulu göz durumu, yaşlılığa giren kişilerde de yaygın olarak yaşanır. Gülerken veya esnerken çıkan gözyaşlarının aksine, yaşlılarda gözlerde sulanma genellikle sürekli olarak meydana gelir.

Göz kapaklarının arkasında bulunan meibomian bezleri, gözlerin yağlı kalmasına yardımcı olmak için yağlı bir madde üretmekten sorumludur. Meibomian bezleri iltihaplandığında, aynı zamanda meibomian bezi disfonksiyonu (MGD), bu durumda gözler optimum şekilde yağlanamaz ve bu da sonuçta kuru gözlere neden olur. Eh, burası normalden daha fazla ek gözyaşlarının üretilmeye başladığı yerdir.

Sadece bu değil, artan yaşla birlikte alt göz kapağının durumu genellikle azalır. Bu, gözyaşlarının gözyaşı deliğine (punkta) doğru yönde akmasını zorlaştırır, böylece gözyaşları toplanır ve sulu gözler gibi görünür.

Sulu gözlerle nasıl baş edilir?

Çoğu durumda, sulu gözler genellikle kendi kendine iyileşeceği için özel bir tedavi gerektirmez. Ancak bu durum, özel tedavi gerektiren ciddi bir göz sorununun da işareti olabilir.

Durumunuzu yönetmenize yardımcı olmak için yapabileceğiniz bazı şeyler şunlardır:

  • Durumunuza uygun göz damlası kullanın. Örneğin, gözlerinizin sulanması kuru gözlerden kaynaklanıyorsa suni gözyaşı kullanabilirsiniz. Alerjiler tarafından tetiklenirse, antihistamin içerikli damlalar kullanın.
  • Toz veya hayvan tüyü gibi alerjenlerden kaçının. Can sıkıcı alerjenlerden kaçınmak için evinizi temiz tutun.
  • Özellikle durumunuz keratitten kaynaklanıyorsa, dışarıdayken UV radyasyonunu engellemek için güneş gözlüğü takın.
  • Arpacık nedeniyle gözleriniz ağrıyor ve sulanıyorsa, göz kapaklarını 5-10 dakika ılık suyla sıkıştırın. Bu adımı günde 3-5 kez tekrarlayın.
  • Gözlerinize dokunmaktan ve hatta ovmaktan kaçının.

Görme azalması, gözünüze bir şey kaçması veya yukarıdaki yöntemleri denemenize rağmen gözyaşı üretimi azalmaması gibi başka ciddi belirtiler yaşıyorsanız, göz muayenesini geciktirmeyin.

Bir doktora danışmak da uygun tedaviyi almanıza yardımcı olabilir. Örneğin, doktorunuz konjonktivit veya diğer bakteriyel enfeksiyonların neden olduğu sulu gözleri tedavi etmek için antibiyotik reçete edebilir.

yakın zamanda Gönderilenler

$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found